YAPILMAYAN KÖPRÜ İÇİN TEPKİLER MECLİSE DAYANDI
Siirt’in Eruh ilçesine bağlı Mışar bölgesi köyleri Siirtle bağlantıları olan tek köprünün Ilısı Barajı suyunun altında kalmasıyla birlikte ya 2.5 saatlik yoldan ya da astronomik ücretle vapurla Siirt’e gitmek zorunda bırakıldı. Hazırladıkları basın bildirisini meclis vekillerine ulaştıran köy muhtarlarının talebini İyi parti mecliste dile getirdi.
İşte Mışar bölgesi köy muhtarlarının meclise ve basına sunduğu açıklama:
Siirt’in Eruh İlçesine bağlı yaklaşık 40 köyün yaşamı Ilısı Barajı için su tutulmaya başladıktan sonra büyük bir değişime uğradı. Bu değişimin olacağı bilinmesine rağmen önlem alınmaması halkın tepkilerine neden olmakta ve bu tepkiler çığ gibi büyümekte. Söz konusu mesele Botan nehrinde bulunan Botan Köprüsünün su altında kalmasına rağmen alternatif bir köprünün yapılmaması. Affedilemez bir mühendislik hatasının cezasını Eruha bağlı yaklaşık 40 köyün halkı çekmektedir.
Yıllardır ülkemizde açılan tüneller, yapılan köprüler, çift şeritli yollar sayesinde iller arasında mesafeler sürekli kısaltıldı, bu alanda yapılan çalışmlar halk tarafından hep takdir edildi.Gönül isterdi ki biz Eruh köylerinin insanları da bu imkanlardan faydalanalım.Ancak şu an dileğimiz yolarımızın eski halini korumasıdır.Eskisi gibi 30-40 dakikada köyümüze ulaşmanın hayaliyle yaşar olduk.
Bizler yarım saatte gittiğimiz köyümüze şu an 2.5 saatte gitmenin ıstırabını yaşıyoruz.Ülkemizin hiçbir yerinde böyle bir durum sözkonusu olmamışken bize reva görülen bu ıstırabın en kısa zamadan bitmesini rica ediyoruz.
Köprümüzün su altında kalacağı bilinmesine rağmen alternatif köprü yapılmayarak yolumuzun uzatılmasının bir izahı yoktur. Bu bir mühendislik hatasıysa bu hatanın telafisi su altında kalan köprünün yerine yeni bir köprünün inşa edilmesidir. Bu çözümün başka bir alternatifinin olduğunu düşünmüyoruz. Varsa düşünüle bir çözüm o da kabulümüzdür.
Botan Köprüsünün su altında kalmasıyla birlikte alternatif yol güzergahı yolu en az 3 kat uzatmıştır. Halkın yükselen tepkileri aza indirmek için bu sefer taşıtlar gemilerle karşı tarafa geçirilmeye çalışıldı. Gemiler astronomik ücretler talep ederek zaten ekonomik açıdan zor durumda olan halkın belini iyice bükmüştür. Ücretten ziyade 1 saat geminin dolmasını beklemek ayrıca bir zaman israfı. Hem zamanı çalınan hem de 30-40 dakikalık yolu 100tl ye yakın bir masrafla geçen halk bezmiş bir halde sorunun çözümünü beklemekte.
Köprümüzün su altında kalmasıyla birlikte taşımalı eğitim için ayrılan bütçe arttı. Okul servislerine ööğretmenlerin verdiği miktar bir anda katlandı. Ööğretmenler yine en çok mağdur olan kesimlerin başında gelmekte. Her gün gittikleri yolun 3-4 kat uzaması psikolojik açıdan da düşünüldüğünde tam bir hayal kırıklığı. İl merkezine gidiş geliş yapan öğretmenler her gün 2-2,5 saat arası gittikleri yoldan sonra ulaştıkları okullarında yol yorgunluğu nedeniyle eğitimde istenen sonucu veremeyecektir. Bu sefer de öğrenciler cezasını çekmekte.
Acil hastalarımızı, hastaneye ulaştırmanın 1 dakika bile hayati bir mesele olduğunu düşünün 2 saat daha uzaması yaşam hakkının resmen ihlal edilmesidir.
Haftada birkaç kez Siirt’le olan sosyal, kültürel ve ekonomik ilişkiler artık ayda 1 , hatta 2 ayda 1’e dönüşmüş.
Bağ, bahçe ve tarla ürünlerini il merkezine satmak için götüren köylüler kazandıklarını artık yol masraflarına vermekte. Bu da köylünün ekonomisi için de bir yıkım anlamına gelmektedir.
Tüm bu anlattıklarımızdan da anlaşılacağı üzere suyun altında kalan köprümüze altarnatif bir köprü yapılmadığı için maddi manevi bir kayıp yaşayan köy halkıyla birlikte öğremeni , sağlık görevlisi , memuru acilen bir köprünün yapılmasını istemekte.
Bu talebimiz mevcut bir durumun iyileştirme talebi değil, mağdur edilmiş bir halkın mağduriyetini giderme talebidir. Yani aslında bir nevi hak talebidir. Köprünün yapılmaması açık bir haksızlıktır. Bu nedenle bizler aslında bu haksızlığın da ortadan kaldırılmasını istiyoruz.